Turkmasterz Bot
We ❤️ TurkMasterz
İspanyol bilim insanları, coğrafi keşifleri başlatan Kristof Kolomb'un kalıntılarının Sevilla Katedrali'nde gömülü olduğunu doğrulayan bir DNA çalışması gerçekleştirdi. Kökeni konusundaki tartışmalar hala devam ederken ünlü kaşifin gerçek kimliğinin detayları 12 Ekim'de yayınlanacak belgeselde açıklanacak.
İspanya'daki bilim insanları, Kristof Kolomb'un ölümünden beş asırdan fazla bir süre sonra kaşifle ilgili iki farklı gizemi çözdüklerini iddia ediyor. İlki, her yıl binlerce ziyaretçi ağırlayan Sevilla Katedrali'ndeki görkemli mezar gerçekten ona mı ait? İkincisi ise, dünya tarihinin akışını değiştiren denizci, tarihin uzun süredir iddia ettiği gibi gerçekten Cenevizli miydi?
Bilim insanları uzun yıllardır tartışılan sorulardan ilkinin cevabını kesin olarak verirken, ikinci sorunun cevabı cumartesi günü belli olacak. İspanya’daki bilim insanları, Sevilla Katedrali’nde bulunan kalıntıların, Atlantik’i aşarak dünya tarihini değiştiren kaşif Kristof Kolomb’a ait olduğunu kesin olarak doğruladı.
1506’da Valladolid’de hayatını kaybeden Kolomb, ölümünden sonra bile nerede gömüldüğü ve kökeni hakkında birçok tartışmanın merkezinde yer aldı. Genel kabul, onun Cenevizli olduğu yönünde olsa da bazı teoriler, Kolomb’un Katalonya, Portekiz, Galiçya, Yunanistan veya İskoçya kökenli olabileceğini öne sürdü.
Yirmi yılı aşkın bir süredir İspanyol bilim insanları, DNA testleriyle Sevilla’da bulunan kalıntıların gerçekliğini araştırıyordu. Granada Üniversitesi’nden adli tıp uzmanı Dr. José Antonio Lorente’nin liderliğindeki çalışmada, Kolomb’un kalıntıları, kardeşi Diego ve oğlu Fernando’dan alınan DNA örnekleriyle karşılaştırıldı. Perşembe günü Lorente, bu araştırmanın sonucunda Sevilla Katedrali’ndeki kemiklerin kesin olarak Kolomb’a ait olduğunu duyurdu.
Dr. Lorente, "Bugün, yeni teknolojiler sayesinde Sevilla'daki kalıntıların Kristof Kolomb'a ait olduğuna dair daha önceki kısmi teorilerin kesin olarak doğrulandığını" söyledi. Bu bulgunun, uzun süredir devam eden spekülasyonları sona erdirdiğini vurguladı. Kaşifin kökenine ilişkin kesin sonuç ise, İspanya'nın ulusal gününün kutlandığı ve Kolomb'un Yeni Dünya'ya varışını andığı 12 Ekim Cumartesi günü gösterilecek özel bir televizyon programında açıklanacak.
Denizcinin nereli olduğuna dair sayısız iddia ortaya atılmış olsa da program yapımcıları cevabı bulduklarını söylüyorlar. İspanya devlet televizyonu RTVE'den yapılan açıklamada, “Yirmi beş olası köken ve sekiz finalist var ama sadece bir tanesi olabilir” denildi. Soruşturmayı “çok karmaşık” olarak nitelendiren adli tıp uzmanı Lorente, gazetecilere yaptığı açıklamada “Gerçekten önemli bazı sonuçlar var tarihçiler tarafından değerlendirilmesi gereken çok sayıda çalışma ve analizde bize yardımcı olacak sonuçlar” dedi.
Kolomb’un kemikleri tarih boyunca oldukça fazla seyahat etti. 1506'da İspanya'da ölen Kolomb, Hispanyola'da gömülmek istedi; kalıntıları 1542'de oraya taşındı. 1795'te Küba'ya, ardından 1898'de Sevilla'ya geri getirildi. 1877'de Santo Domingo Katedrali'nde "Kristof Kolomb" yazılı bir kutuda kemik parçaları bulundu. Dr. Lorente, her iki kemik setinin de Kolomb’a ait olabileceğini belirterek, yapılan DNA incelemesinin önemli veriler sunduğunu ve Kolomb’un kökenine dair sırların yakında çözüleceğini ifade etti.
Birçok kişi, özellikle İspanya’daki sol görüşlü politikacılar ve Amerika’daki yerli topluluklar, Kolomb’u kahraman bir kaşif değil, sömürgeciliğin, sömürünün ve yerli halkların soykırımının bir sembolü olarak görüyor. 2015 yılında, o dönemde Barselona Belediye Başkanı olan Ada Colau, 12 Ekim kutlamalarını kınayan İspanyol solundaki pek çok kişiye katılarak, “Bir ulusun bir soykırımı kutlaması ve bunun da ötesinde 800 bin avroya mal olan bir askeri geçit töreni düzenlemesi utanç verici” şeklinde bir tweet attı.
Cádiz'in o dönemki Belediye Başkanı José María González Santos da benzer bir görüşe sahipti ve “Amerika'yı asla keşfetmedik, bir kıtayı ve kültürlerini Tanrı adına katlettik ve bastırdık. Kutlanacak bir şey yok” dedi. Son yıllarda, Kolomb'un mirasına yönelik tepkiler de arttı. Örneğin, dört yıl önce Richmond, Virginia'daki bir Kolomb heykeli yıkıldı, ateşe verildi ve bir göle atıldı. Heykelin bulunduğu alanın üzerine “Kolomb soykırımı temsil eder” yazılı bir tabela yerleştirildi.